Kuru Kalabalık

Gülünesi Aşklar kitabında Milan Kundera şöyle der ;

“Kendine tek bir soru sor: İnsan gerçeği ne diye söylemeli? Bizi böyle yapmaya zorlayan ne? İçtenliği niçin bir erdem olarak görmemiz gerekiyor?”

Gerçekleri duymak çoğu zaman bizi rahatsız eder. Hep hazırlıksız yakalanırız.

Bir çoğumuz iç hesaplaşmalar sırasında yüzleşirken gerçeklerimizle, bazılarımız da beyaz yalanlara sarılmayı tercih eder.

Oysa bize dayatılan hep dürüst olmamızdır.

Atasözlerine bakalım.

“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.”

“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.”

“Dost acı söyler.”

Dost acı söylediğinden değil midir ki yüreğimiz kavrulur gerçeklerin gölgesinde?

Bu yüzden değil midir ki, kendi kozamıza sarınıp durmalarımız.

Kundera içtenliğin ve açıklığın erdem olup olmadığını sorgularken, ben başka bir sorgulamadayım.

How Embracing the Unknown Changed My Life for the Better

Birini incitmemek, üzmemek adına ya da çoğu zaman birileri tarafından ayıplanmamak için; kuru kalabalıklarda yaş olup yanmamak için söylediğimiz beyaz yalanlar.

“Ben de tam seni arayacaktım.”

“Aslında haklısın.”

“Bence kilo sana yakışıyor.”

“Amaann boşver o kaybetti.”

“Senden iyi eleman mı bulurlar?”

Erdem midir sevmediğimiz birine, beyaz yalan söyleyerek ona “Seni seviyorum” diyebilmek ?

Dudağına yerleştireceğiniz bir buselik tebessüm için onu kendi hayatınızda müebbete mahkum etmek.

Neden olmasın?

Siz gardiyan o mahkum rolüne soyunmuşken bir an durup bakalım.

Kimdir aslında o tebessüme mahkum olan?

Kimdir söylediği beyaz yalanların kalın duvarları arasında kendini güvenceye alan ?

Dokuz köyden kovulmayı göze alabilen cesur mudur?

Dosta acı sözler sarf ederken, onun yürek kırıklarını toplamasını izleyen gaddar mıdır ?

Yalancının mumu söner ya da sönmez, sönene kadar geçen zamanı kazanan becerikli midir?

Eğer dürüstlüğün, içtenliğin ve açık olabilmenin erdem olup olmadığını sorgulamamız gerekiyorsa, o zaman bir soru da benden Kundera’ya.

Sen ki gözyaşlarının en iyi leke çıkarıcı olduğunu söyleyen Kundera; içten içe bilmez misin gerçeğin yolumuzu aydınlatıp, bizi karanlıktan çıkarıp alacağını?

Bilirsin, bilirsin de işine gelmez.

Veritas

Yorum bırakın